İzleyiciler

27 Haziran 2016 Pazartesi

"ERGİN İNAN" HAKKINDA

Uzun zamandır ara verdiğim blog yazılarıma tatilin gelmesiyle hızlı bir dönüş yaptım.. :)  Geri dönüşümün ilk yazısı Ergin İnan üzerine.. Kendisini tanımadan, resimlerini görüp hayran olduğum bir sanatçı.. Çalışmalarını gördüğümde kimdir acaba Ergin İnan diye merak edip araştırdım ve bir kez daha hayran oldum.. Üstadın geçmişi dolu dolu.. Ben kendisini geç tanıdım ve belki hala tanımayan birilerinin tanımasına sebep olurum diyerek kolları sıvadım.. Öncelikle hayatına bir göz atalım ardından kendisiyle ilgili bulduğum yazıyı sizlerle paylaşacağım. 


Ergin İnan Kimdir?

1943 yılında Malatya'da doğan sanatçı, 1964-1968 yıllarında İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Resim Bölümü'nde öğrenim gördü ve aynı bölümde 1968 yılında asistan olarak göreve başladı.
Kral Schlamminger ve Helmut Hungerberg'in öğrencisi oldu.
1969'da Salzburg Yaz Akademisi'nde Prof. Emilio Vedova ile çalıştı.
1970 yılında Federal Almam Hükümetince verilen "Alman Akademik Mübadele Bursu"nu kazanarak 1973'e kadar Münih Güzel Sanatlar Akademisinde Prof. Rudi Tröger ve Prof. Max Zimmerman ile çalıştı.
1973 yılında öğretim üyesi olduğu Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'ne 1985 yılında profesör olarak atandı.
1968 yılından günümüze kadar çok sayıda kişisel sergi açan sanatçı, 1979 yılında Galeri November Berlin'de, 1988 yılında Galeri Nev-İstanbul'da, 1995'te Yapı Kredi Bankası Kazım Taşkent Sanat Galerisi, 2001'de Galeri Artist-İstanbul'da, 2008 yılında ise Galeri Artist - Berlin'de kişisel sergilerini gerçekleştirdi.
Kişisel sergilerinin yanında 1972 yılından beri karma sergilere de katıldı.
Sanatçının yapıtlarının bulunduğu kalıcı koleksiyonlar arasında, Ankara ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Müzeleri, Dahlem Museum-Berlin, Haus der Kunst - Munich, Kunstverein - Frechen, Modern Art Museum - Cleveland, Bradford Museum, British Museum - Londra, Fredrikstad Modern Art Museum - Belçika müzeleri sayılabilir.
Sanatçının eserleri Contemporary İstanbul 2008 kapsamında da Casa Dell'Arte Galeri ortaklığında sergilenmiştir.

Ödüller 

1993 Ulusl. Osaka Resim Trienali (Üçüncülük), Japonya


1988 Ulusl. 2. Asya-Avrupa Bien. (Birincilik), Ankara


1987 "Yılın Sanatçısı", Ankara Sanat Kurumu


1984 Sedat Simavi Vakfı Plastik Sanatlar Ödülü


1983 Ulusl. 6. Cleveland Bien. (Büyük Ödül), İngiltere


1982 Ulusl. Minyatür Baskı Bien. Ödülü, Seul-Kore


1982 Ulusl. Norveç Baskı Bien. Onur Ödülü, Fredrikstad


1981 Ulusl. 5. Cleveland Bienali 4.lük Ödülü, İngiltere


1980 DRHS Sergisi Grafik Ödülü, İstanbul


1980 Ulısl. Grafik Bienali (Madalya), Frechen-Almanya


1977 İst. G. San. Ak. "Özgün Baskı" (Birincilik Ödülü)


1977 "Yılın Genç Grafik Sanatçısı" Ödülü


1975 36. Devlet Resim Ödülü


1974 35. Devlet Resim Ödülü




Düşünsel bir yaklaşımla:

ERGİN İNAN RESMİ

Pozitif doğa bilimleri geçen yüzyıla teknoloji ile el ele yeni bir dünya tablosu anlayışıyla girerler. Buna göre, dünya, mekanist yasalara göre işleyen büyük bir çarktır ve insan, bu çarkın bir küçük dişlisidir. Özgür bir duygu ve düşünce varlığı olan insan, böyle bir mekanizme ters düşer, ona baş kaldırır. Bu baş kaldırma, örneğin felsefede Fenomenoloji’de, Eksistensiyalizm’de ve sanata Dadaizm’de Sürrealizm’de başı çeker ve giderek nihilizme, ataizme ve sanatta da “antiart”a kadar uzanır.

Ama dünya mikro, makro yapılarıyla vardır, insan duygu ve düşünce varlığı olarak vardır. Buna göre, insan, şimdi dünyanın varlığını ve anlamını yeni baştan sorgulayacaktır. İşte, Ergin İnan, resminde böyle bir varlık sorgulamasından hareket eder ve bunu mikro-dünyada araştırır. Bu mikro-dünya, mikro canlıların, örneğin böceklerin salyangozların, küçük sürüngenlerin, kelebeklerin dünyasıdır. Onlar, yalnız organik olarak değil, duyarlıklı olarak da vardırlar ve insan dünyayı onlarla paylaşır. Onların dünyası ve insanın dünyası homojendir. İnsanla bu mikro-dünyanın canlıları arasında bir empati ve bir empatik harmoni vardır. Dünya, insan ve mikro-dünya canlılarıyla bir ontolojik orkestrasyon oluşturur. Bu mikro-dünya ve makro-dünya paydaşları, kausal, mekanist ilgilerle değil, tersine, empatinin, bu anlamda sevginin temellendirdiği bir birlik ve bütünlük içinde bulunurlar, bunu felsefi değimi ile söylersek, panteist bir düzen içinde yer alırlar. İslami değim ve bu vahdet-i vücut’tur, varlığın birliğidir. İşte Ergin İnan’ın resminde dünya, bir panteizm içinde verilmektedir. Bu nedenle Ergin’in resmine natüralizm, soyut, kolorism gibi mantıksal kategoriler ile yaklaşılamaz, Ergin’in resminde tüm bunlar yetkinlik ölçeğinde birer element olarak vardırlar. Ama Ergin’in resmi bunlara dayatılamaz.

Onun resmi, bu kategorilerin içinde değil üstündedir. Ergin’in resmi tüm resimsel nitelikleriyle resimsel bir iradenin bir mükemmel örneğidir. Ama bu mükemmelliğe görselliğin yanında düşünsel olarak yaklaşılabilir. Çünkü İnan’ın resmi temelde plastik değerlerde ifade bulan bir panteizm’e dayanmaktadır.










“İsmail Tunalı” Artist (Haziran-2007)
Kaynak: wikipedia.org